TUDERİN

Aylin ile dostluğumuz, hayallerinin peşinden cesurca giden ve trüf mantarına duyduğu tutkuyla Türkiye’de yeni bir sayfa açan iki girişimcinin yollarının kesişmesiyle başladı. Sevgili Aylin’in de dediği gibi: “İyi olacak olanlar, yolda birbirlerini buluverir.”
Aylin’i tanımlamak gerekirse, onu tanıyan herkesin ilk söyleyeceği şey: çalışkanlığı, tutkusu ve asla pes etmeyen yapısıdır. Hayallerinin peşinden gitmekten hiç vazgeçmeyen bir ruha sahiptir.

Aslında bir dilbilimci olan Aylin, Klasik Latince ve Yunanca eğitimi almış; ancak kariyerini bu alanın dışında başarıyla sürdürmüştür. Eşi Utku ile birlikte kurdukları mühendislik şirketiyle hem yurt içinde hem de yurt dışında birçok projeye, AR-GE çalışmalarına ve ödüllere imza atmışlardır.

Toprakla Bütünleşen Bir Yolculuk

Zamanla büyükşehir hayatının karmaşasından uzaklaşmak, daha dingin bir yaşam sürmek isteyen Aylin ve Utku, doğayla iç içe bir yaşamı seçerek toprakla bir olma kararı alırlar. Bu karar, onları geleneksel tarımın ötesine taşıyan bir yolculuğa çıkarır: Trüf mantarı. Aylin’in trüf mantarıyla tanışması, Fransız bir şefin hayatını anlatan bir filmle başlar. Bu ilham, onu yaklaşık 10 yıl sürecek bir araştırma ve öğrenme yolculuğuna çıkarır. Yurt içi ve yurt dışında yaptığı çalışmalar, üniversitelerle iş birlikleri ve sayısız okuma ile bu alandaki uzmanlığını derinleştirir.

TUDERİN: Trüfün Kalbinde Bir Yaşam

Bugün Aylin ve Utku, kurdukları TUDERİN ile Muğla’nın Seydikemer ilçesinde, 1.000 rakımlı bir dağ köyünde trüf mantarı yetiştiriyorlar. Kendi bahçelerinde aşılanmış trüf fidanlarıyla ürünler yetiştiriyor, danışanlarına trüf bahçesi kurulumlarında rehberlik ediyor ve danışmanlık hizmeti veriyorlar.
Ayrıca, kendi yetiştirdikleri özel eğitimli köpeklerle doğadan trüf avlıyor; misafirlerine bu gizemli dünyanın kapılarını aralayarak tadım günleri düzenliyorlar.